Bir Kadın Nasıl Kafayı Yer

Bir Kadın Nasıl Kafayı Yer

Erkeklerin anlamakta güçlük çektiği, çaresizce bakakaldığı ve hiçbir zaman memnun edemediğini düşündüğü kadınlar, aslında kafayı yiyip delirmek yerine öyle gözüküp durumu lehine çevirmeyi tercih eder. Karşısındaki bir deliyle uğraştığını düşünürken, kadın daha farklı planlarını aklından geçirmeye devam eder.

Aslında deli gibi gözükmek bile büyük delilik ama kendini ifade edemediğini düşünerek bu yola başvuruyor ve her alanda olduğu gibi ikili ilişkilerde de kadının gücünü gösteriyor. Ancak kadın beyninin yapısını, düşünme şeklini, nerelere hitap ettiğini çözmek mümkün değil. Bu durumlardan sonra maalesef ki gerçekten deliren kadınlar da var. Delirmeye en büyük sebepler; çevresindeki anlayışsız insanlar, hemcinsleri ile rekabet ve aldığı sorumluluklar. Bu faktörler sonucu delirmemek elde değil kadınlar için.

Çevredeki Anlayışsız İnsanlar

Bir kadının en çok takıldığı noktalardan birisi; kendini ifade edememek. Karşısındaki kadını anlamadığı zaman, kadının dünyası cehenneme dönüyor. Normal birisi için sıradan olan bir kelime, kadın için günlerce düşünülecek karmaşık ve çözülmesi gereken olay gibi görünüyor. Her ne kadar delirme noktasına getiren sadece bu faktör olmasa da en etkili faktörlerdendir.

Rekabet

Kadınlar her daim birbiri ile yarış içerisindedir. Bunun en belirgin örneğini, ceplerini fazlasıyla dolduran bayan kuaförleri ve güzellik salonlarında görmek mümkün. Sürekli gözlem halinde olan kadın, hemcinslerinde gördüğü bütün renkleri hafızasına kaydeder. Hep o renklerin bir üst seviyesine çıkma çabası ise maalesef bir kadın nasıl kafayı yer sorusunun cevaplarından sadece bir tanesidir. Kadının verdiği bu mücadele ergenlik çağlarında başlar ve babaanne-anneanne olana kadar sürer.

Düşünce Farkı

Bir kadının en agresif, en gergin olduğu nokta; karşısındakiyle fikirlerinin ayrıldığı noktada başlar. Bunun canlı örneğini kadınların her ay yaptığı altın günlerinde görmek mümkün. Farklı fikirler ortaya çıktıkça, soğuk bir savaş tüm semayı kaplıyor. Aslında ortada bir savaş yok ama müttefikler ve düşmanlar var. Her alanda olduğu gibi düşünceyi dayatma var. En eski kadından en yeni kadına ve gelecekteki kadına kadar bütün kadın nesillerinde bu soğuk savaş sessiz sedasız devam edecek gibi görünüyor.